Trend

Netflix’in Büyük İskender (The Making Of a God) Dizisini Neden İzlememelisiniz?

Netflix’in Büyük İskender’in nasıl “Büyük” olduğunu anlattığı, The Making of a God dizisinin ilk tanıtım fragmanlarını gördüğümde inanılmaz derecede heyecanlanmıştım.

Colin Farrell’ın başrolde oynadığı Hollywood yapımı “Alexander” filminden daha detaylı bir belgesel izlemeyi bekliyordum. Neticede 6 bölümden oluşan bu dizi de detaylı anlatımlarla, tarihi gerçekliklere dayanan bir belgesel izlemek amacıyla oturmuştum televizyonun karşısına.  

Büyük İskender’in tahta geçişi, seferleri ve taktiksel askeri dehasının konuşturulduğu dizi beklerken hayal kırıklığına uğradığım bir yapımla karşı karşıya kaldım açıkçası. 

The Making of a God

Tarihin en başarılı komutanlarından biri olarak kabul edilen (Diğerleri Timur ve Cengiz Han) Büyük İskender’in hayatının ve seferlerinin anlatıldığı bu diziyi çok beğendiğimi söyleyemeyeceğim. 

Zaten sosyal medyada konuşulanlardan anladığımız kadarıyla hemen hemen kimse beğenmemiş. 

Tarihsel anlatımda gerçeklikten kimi noktalarda uzaklaşılmış ve varsayımsal sahneler çekilmiş şüphesi oluşturdu bende. Yani senaristler nedense uhrevi özellikleri ön plana çıkarmaya çalışmışlar. 

Büyük İskender’in “en yakın arkadaşıyla” yaşadıklarına ise bu yazıda değinmeyi düşünmüyorum. 

Yazının burdan sonrası için spoiler olabileceğini göz önünde bulundurarak uyarımı yapalım ve devam edelim. 

Savaş sahneleri tam bir hayal kırıklığı. Taktiksel deha Büyük İskender’in ordusundaki hoplitlerin süvarilerle hücuma çıktığını görünce şaşkınlıktan nutkum tutuldu.  Ancak yine de tarihi referansların verildiği anlatımlar fena değil. Kendini izletiyor dizi. Öncelikle dizi hakkında genel bilgiler verelim. Daha sonra eleştirilerime devam edeceğim. 

Büyük İskender’in Efsanesi ve Gerçekliği

Büyük İskender, tarih sahnesine damga vurmuş ve günümüz medeni dünyasının oluşmasında çok önemli etkilere sahip bir lider. 

Henüz 32 yaşındayken dünyanın bilinen büyük bir kısmını fetheden bu genç kral, efsanelere konu olmuş, liderlik ve deha timsali olarak yüzyıllardır anılmıştır. Netflix’te yayınlanan “Alexander: The Making of a God” belgesel dizisi, bu efsanevi figürün hayatını ve fetihlerini derinlemesine inceliyor ve efsanenin ardındaki adama ışık tutmayı vaat ediyor.

Tanıtımında geçen ifadeler bu şekilde. Konuk tarihçilerin heyecanlı anlatılarıyla belgesel tadında bir tarihi dizi izliyoruz. 

İskenderin komutanlarıyla olan çekişmeleri, hanedanlık çekişmeleri, annesiyle olan ilişkisi gibi konulara dizide geniş geniş yer verilmiş. 

Dizide eleştirdiğim noktalardan birisi ise şu oldu; dizide gösterilen sahnelerde bir olay yaşanmış gibi size gösteriliyor daha sonra tarihçi konuklardan birisi çıkıp “Evet elimizde kaynak olmasada bu olayın yaşanması oldukça olası” şeklinde düzeltmelerle olay akışı şekillendiriliyor. 

Senaristler dizinin tarihsel gerçekliğinden ziyade, ilgi çekici( doğruluğu teyit edilmemiş tarihsel olaylar) konulara değinerek diziyi farklı bir yere sürüklemişler. 

Bunu başka konu ve karakterlerde tabiki ele  alabilirsiniz. Dünya tarihinde lokal olarak etki göstermiş ünlü bir Fransız Kralı, Rus Çarı veya Alman İmparatorunu anlatan yapımlarda gerçeklikten uzaklaşarak dizi çekmeye çalışabilirsiniz ancak Büyük İskender’de bunu yapamazsınız. 

Büyük İskender’i büyük yapan bir kahine gidip yarı tanrı olduğunu öğrenmesi değildi. Askeri eğitimi, felsefe eğitimi ve anne-babasıyla olan ilişkileriydi. Bunlara değinilmeden İskender’e tanrı tarafından verilen bir lütfu kullanmış gibi göstermek oldukça saçma bir olay örgüsü sunmuş bize. Dizinin gerçeklikten koptuğu algısına ise bu olaylar neden oluyor. 

Mısırda zorlu bir yolculuk yaparak kahine ulaşmasından sonra İskender kendinin bir ilah olduğuna inanmaya başlıyor ve İskender artık eski İskender olmuyor haliyle. 

Gerçektende İskender Büyük bir lider olduğunun farkındaydı belkide genç yaşta kazandığı zaferler sonrasında bilinen dünyanın tek hakimi olarak kendisini ilan etmiş olabilir. Ancak kesinlikle bir kahinin kendisi hakkında söylediği sözlerden sonra bir firavun olmaya karar vermemiştir. 

Popüler kültüre mal olmuş her yapımda bu gibi konular işlenebilir ancak bu dizi de aşırıya kaçılmış olduğunu düşünüyorum. 

Gelelim Savaş Sahnelerine 

Büyük İskender sadece yaşadığı dönemde değil ölümünden sonrada yüzyıllar boyu dünyayı etkisi altında bırakmıştı. 
Makedonya’dan Hindistana uzanan mutlak hakimiyet alanında ölümünden sonra komutanları arasında imparatorluk paylaşılmış ve Helenistik döneme girilmişti. 
Bundan binlerce yıl önce yapılmış Anadolu ve Mısır seferini dizide görüyoruz. Ancak bunu işleyiş biçimleri oldukça komik. 
Savaş sahnelerinde İskender’in ön cephede savaşmayı sevdiğinden başka bir ayrıntı işlenmemiş. Makedon ordusunun bel kemiği hoplitlerin savaş düzenine ilişkin veya savaş stratejileriyle ilgili herhangi bir ayrıntı göremiyoruz. 

Sürekli Ordu generalleri endişeli bir şekilde “Persler çok kalabalık neredeyse bizim iki katımız ne yapacağız” kaygısı içindeler ve savaş gerçekleştikten sonra Makedonlar kazanıyor. 
Nasıl kazanıldı, taktik neydi? Askeri düzen veya taktikler nelerdi gösterilmiyor dizide. 
Süvarilerle ağır piyade Makedon falanksları hücuma kalkıp savaş kazanıyorlar.. 

Savaş sahnelerinde 100.000 kişilik orduyu nasıl yendiği gösterilmediği gibi bir de Pers İmparatorunun kaçışını “Kaçtı çünkü Perslerde Kral çok önemli” gibi sözlerle geçiştirilmiş.

Çünkü dizi İskender’in askeri zekası veya komutanlık karizmasını kullanma zahmetine girmemiş. Onun yerine Akhilleus ve Herakles(Herkül) gibi Yunan kahramanlarıyla bir tutarak dizinin daha ilgi çekici olmasını sağlamaya çalışmışlar. Tarihsel arka planda bu bahsedilenlerde var yok değil. İskender’in Çanakkale’de Truva’ya gidip Akhilleus‘un mezarımı bulmaya çalıştığını biliyoruz. Dizide zırhını kuşandığına dair bir bilgi geçse de doğru bir bilgi değildir bu. Ayrıca Romalıların  onu bir imparatorluk kurucusu olarak görmeleri, Hristiyanların onu Daniel kehanetinin bir figürü olarak yorumları,  Orta Çağ boyunca şövalyelik ve cesaretin simgesi olması ve doğu’da ise “Zülkarneyn” adıyla bilinen ve dünyanın iki bucağını fetheden efsanevi bir hükümdar olarak kabul edilen Büyük İskenderin neden büyük olduğunu bu dizide görmemiz biraz zor oldu diyebilirim. 

Fetihlerin Ardındaki Motivasyonlar:

Peki Büyük İskender’in fetihlerinin arkasındaki motivasyonlar nasıl işlendi? 

Tarihçiler onun hırs ve açgözlülük tarafından yönlendirildiğini savunurken, diğer bir taraf ise onun Yunan kültürünü yaymak ve bir dünya imparatorluğu kurmak istediğini savundular. 

İskender‘in fetihleri, Yunan dünyası ile Asya’nın bir araya gelmesini sağlayarak Hellenistik kültürün doğmasına yol açtı. Bu kültür, felsefe, bilim ve sanatın gelişmesinde önemli bir rol oynadı. Dizi de ise İskender doğu etkisinde kalmış bir tiran olarak betimlenmiş. 

Makedon komutanları ve en yakınındakilerin dizide sürekli İskender’i eleştirmesinden bunu anlayabiliriz. 

Mısır seferi sonrasında komutanlarının Mısırda uzun süre kalmalarından yakınmalarından bunu anlayabiliriz. 

Gerçektende dizide anlatıldığı gibi İskender Mısırda kendini ismini verdiği bir şehir olan İskenderiye’yi kuruyor. Yunan-Makedon kültürleriyle Mısır kültürlerinin bir karışımı olan İskenderiye şehrinde bilim üst seviyelere çıkıyor ve bütün dünya tarihinin tutulduğu bir kütüphane bile kuruluyor. 

Bu kütüphane maalesef günümüze kadar gelemiyor. İskenderin vefatından sonra imparatorluk İskender’in komutanları arasında paylaştırılıyor. 

Mısırda’da Ptolemaios hanedanlığı uzun bir süre hüküm sürüyor. Sonrasında yaşanan istilalalarda bu kütüphanenin zarar gördüğünü ve günümüze ulaşmadığını biliyoruz. 

Tarihi öğrenmemiz açısından ne büyük bir kaynak olurdu..

The Making Of a God Dizisi İzlenir mi?  

“Alexander: The Making of a God” belgesel dizisi, Büyük İskender’in hayatını ve fetihlerini farklı açılardan ele alarak efsanenin ardındaki gerçeği ortaya çıkarmayı amaçlamış. Uzman röportajları, arkeolojik bulgular ve sürükleyici canlandırmalar ile izleyiciye İskender’in bilinmeyen yönlerini keşfetme imkanı sunmaya çalışmış.

Büyük bir lider olmanın yanında İskender o zamanki dünyaya damga vuran bir komutandı. Dizi de en eleştirdiğim konulardan birisi kesinlikle bu. Savaş sahnelerini güzel çekmeyi bırakın taktiksel mantık hatalarını gördükçe diziyi kapatma isteği oluştu bende. 

Büyük İskender’e duyduğum derin hayranlıktan dolayı izledim. Büyük İskender’in inanılmaz bir seferi olan Hindistan seferine hiç değinilmemiş olması ikinci sezonunun geleceğini düşünmemiz açısından önemli. 

Tabi ki İskender’in Anadolu ve Mısır seferleri de önemli seferler ancak İskenderin Hindistan seferi işlenmesi ve kesinlikle çekilmesi gereken konulardan birisi. 

İkinci sezonda neler işlenebilir? 

Dizi İskenderin Mısır seferiyle bitiriyor diyebiliriz. Firavun ilan edilen iskender gözünü doğuya dikiyor ve dizi orda bitiyor. 

Hindistan seferini ikinci sezonda izleyebiliriz. Dizinin ikinci sezonunun yayınlanıp yayınlanmayacağım henüz bilmiyoruz ancak İskenderin bu muhteşem seferini işlememek kesinlikle olmaz. 

Doğuya hayran olan bir komutanın Afganistan’da bir kabile reisinin kızıyla yaptığı evlilik sonrasında makedonların İskender’e karşı aldıkları cephe, siyasi entrikalar umarım detaylı bir şekilde incelenir 

Dizide Ele Alınması Gereken Noktalar Nelerdi?

  • İskender’in çocukluğu ve eğitimi
  • Babası II. Filip ile ilişkisi
  • Yunan şehir devletlerini birleştirmesi
  • Pers İmparatorluğu’na karşı seferleri
  • Hindistan seferi ve dönüşü
  • Ölümü ve mirası
  • İskender’in kişiliği ve liderlik vasıfları
  • Fetihlerin Yunan ve Asya dünyası üzerindeki etkisi
  • Hellenistik kültürün oluşumu

Pers İmparatorluğuna yaptığı seferlere kadar oldukça vasat bir dizi izledik sanıyorum ki ileriki süreçte asıl önemli olan Hindistan seferine yoğunlaşılacaktır. 

Ek Bilgiler ve Örnekler:

  • İskender’in, Homeros’un İlyada destanını her zaman yanında taşıdığı ve Akhilleus’u örnek aldığı bilinmektedir.
  • İskender, ordusunu her zaman en önde götürerek askerlerine cesaret aşılamıştır.
  • İskender, fethettiği topraklarda Yunan şehirleri kurarak Hellenistik kültürün yayılmasını sağlamıştır.
  • İskender’in ölümünden sonra generalleri arasında çıkan taht kavgaları, imparatorluğun parçalanmasına yol açmıştır.

Sonuç:

“Alexander: The Making of a God” belgesel dizisi, Büyük İskender’e dair bildiklerimizi derinleştirme açısından bize iyi bir projeksiyon sunmuyor ne yazık ki. Bu dizi, sadece tarih meraklıları için değil, insanlığın en önemli figürlerinden biri hakkında bilgi edinmek isteyen herkes için ilgi çekici olabilir mi? Emin değilim. 


Zapyus Media sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

zapyus

Part time blogger, Skoda sever, teknoloji ilgilisi, baba, yurttaş.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün